26 Temmuz 2009 Pazar

anne babalar dikkat bir anlik ofke bebegi oldurebilir

Ebeveynlerin bir anlik öfkesi bebeklerinin ölümüne neden olabiliyor. Çok aglayan bebekler karsisinda öfkelerine hakim olamayan ebeveynler, siddetle sarstiklari bebeklerinin agir nörolojik (zihinsel) engelli olmasina neden olabiliyor.||Çocuk istismari sayilan ``Sarsilmis Bebek Sendromu``na maruz kalan bebeklerin 3`te biri hayatlarini kaybediyor.||Gazi Üniversitesi Tip Fakültesi Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Anabilim Dali Sosyal Pediatri Bilim Dali Ögretim Üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Sagligi Merkezi Müdür Yardimcisi Doç. Dr. Figen Sahin, ``Sarsilmis Bebek Sendromu`` adi verilen olayda,||bebegin hirsla sarsilmasinin ciddi zararlara yol açabilecegini söyledi.||Bazi ailelerin, sürekli aglayan bebekleri nedeniyle çileden çikip, bebegi kollarindan ya da gögüslerinden tutarak salladiklarini belirten Sahin, bu olay sonucu ortaya çikan sarsilmis bebek sendromunun tahmin edilenden daha sik karsilasilan bir durum oldugunu bildirdi.||Ebeveynlerin bunu bilinçli yapmadiklarini ifade eden Sahin, ``Sarsilmis bebek sendromu çocuk istismarinin çok özel bir türü. Çünkü ebeveynler bunu kasti yapmiyorlar, ancak bu konuda bilinçli olunmasi gerekiyor.||Bebeklerin özellikle ilk 3 aylarinda kolik sanci dedigimiz, aglamalarinin durmadigi, ebeveynler için yorucu olan bir dönem vardir.||Bu dönemde pek çok anne-baba bunu yapiyor olabilir. Kimse bunu itiraf etmek istemiyor. Hafif olan durumlar bulgu da vermeyecegi için hekimler anlayamayabiliyor`` diye konustu.||Sendromdan ciddi sekilde etkilenen bebeklerde ise çok agir bulgulara rastlandigina isaret eden Sahin, bebegin ölümüyle sonuçlanan vakalar dahi bulundugunu bildirdi.||2 YASINDAN KÜÇÜKLER DAHA BÜYÜK RISK ALTINDA||Bebeklerin baslarini kontrol etmekte zorlandigi ve boyun kaslarinin güçlü olmadigi dönemlerin riskli oldugunu anlatan Sahin, ``Ebeveynlerin bir anlik öfkeleri sonucu sarstiklari bebeklerinin basi, öne arkaya çok siddetli sallaniyor. Sarsilma esnasinda beyin de kafatasi içerisinde öne arkaya gidiyor. Bebeklerin beyinleri daha yumusak, sivimsi bir yapida oldugu için beyindeki kan damarlari ve sinir hücreleri kopuyor. Buna bagli olarak da beyin kanamasi ortaya çikiyor. Bebegin gözle görülür bir yarasi olmamasina ragmen, beyin ve göz alti kanamalari gibi bulgular sarsilmis bebek sendromunu gösterebilir. Burada hekimlerin bilgili olmasi çok önemli`` diye konustu.||Sahin, özellikle 2 yasindan küçük olan bebeklerde dikkatli olunmasi gerektigini, ancak nadir de olsa 5 yasin altindaki bebeklerde de sarsilmis bebek sendromunun yasanabilecegini kaydetti.||``Öfkeyle sarsilan, sarsilmis bebek sendromuna maruz kalan bebeklerin yaklasik 3`te biri ölüyor, 3`te biri agir nörolojik engelli kaliyor, 3`te biri de çok hafif bir sekilde, herhangi bir hasar olmadan atlatabiliyor`` diyen Sahin, bebege ciddi zararlar vermesi, hatta ölümüne yol açabilecegi için sendromunun çocuk istismari alanina girdigini belirtti.||SEVERKEN YAPILAN SARSMALAR||Türk toplumunda bebeklerin genellikle havaya firlatilarak, hoplatilarak sevildigini anlatan Sahin, ``Bebek sevilirken çok siddetli sarsiliyorsa belki bu bebeklerde de olabilir ama öfkeyle sarsmanin siddeti çok farkli. Onun için ayakta sallarken, elimizde sallarken çok siddetli olmamasina dikkat edersek bu durumlarda birsey olmaz. Daha çok öne arkaya siddetli ve öfkeyle sarsilma durumlarinda olur`` diye konustu.||Ailelerin böyle bir olayin bebege ne kadar zarar verebilecegini anlamalari gerektigine dikkati çeken Sahin, bebeklerin aglama nöbetlerinde ebeveynlerin yapmasi gerekenleri söyle anlatti:||``Çok yorgunluk ve uykusuzluk öfkeyi kontrol etmeyi güçlestirir. Bebeklerin ilk aylari zor bir dönemdir. Hele de huysuz, çok aglayan bir bebekleri varsa, ebeveynler, öncelikle en yakinlarindan yardim istemeli. Aile yakinlarindan destek olanagi varsa, onlar 1-2 saatligine bebekle ilgilenirken ebeveynler dinlenmeli. Eger yardim alinacak biri yoksa ve bebek çok agliyorsa, anne ya da baba öfkesini kontrol edemedigini hissediyorsa, bebegi yatagina birakip, odanin kapisini kapatip bir süre orada birakmali ve öfkesi dinene kadar baska bir yerde sakinlesmeli. Öfke kontrolü yapabilmek çok önemli. Ailelerin bunu ögrenmeleri veya bu konuda yardim almalari gerekiyor.``||Çok genç anne baba olmus, egitimsiz, yoksul, is yükü fazla, evde çok sayida çocugu olan ebeveynlerde riskin arttigina dikkati çeken Sahin, öfke faktörünü arttiran her nedenin riskin biraz daha artmasina neden oldugunu, bu nedenle ebeveynlerin mümkün oldugunca kendilerini hazir hissetmeden anne baba olmamalari, bakabilecekleri kadar çocuk yapmalari, özellikle bebegin ilk dönemlerinde aileden veya çevreden sosyal destek alabilmelerinin önemli oldugunu kaydetti.||Hastalara, kendilerine danisan ailelere sarsilmis bebek sendromu ile ilgili bilgi verdiklerini belirten Sahin, bu konuda daha yaygin, genis kitlelere ulasabilecek bir kampanya yapilmasi gerektigini de sözlerine ekledi.

Ebeveynlik Egitim Araçlari

19 Temmuz 2009 Pazar

sgk`dan ebeveynlere uyari

Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) Baskanligi tarafindan, çocuklarin sigortali yapilmasiyla ilgili olarak, ``Sigortali sayilabilmenin ön kosulu, is iliskisinin hizmet akdine dayanmasi ve hizmet akdinin, çalistirana yükledigi edimin isverene ait isyerinde görülmesi, diger bir ifadeyle çalismanin fiili olarak yerine getirilmis olmasina baglidir`` denildi.||SGK Baskanligi, son günlerde medyada yer alan çocuk sigortali bildirimlerine iliskin haberlerle ilgili yazili bir açiklama yapti.||Açiklamada, ``Gerek 506 sayili kanunda, gerekse 5510 sayili kanunda sigortali olarak çalismaya baslanilacak asgari bir yas siniri bulunmamakla birlikte, sigortali sayilabilmenin ön kosulu is iliskisinin hizmet akdine dayanmasi ve hizmet akdinin çalistirana yükledigi edimin isverene ait isyerinde görülmesi, diger bir ifadeyle çalismanin fiili olarak yerine getirilmis olmasina baglidir`` denildi.||Çalisma iliskilerini düzenleyen 4857 sayili Is Kanununda, 14 yasini doldurmamis çocuklarin çalistirilmasinin yasaklandigi, ancak 14 yasini doldurmus ve ilkögretimi tamamlamis olan çocuklarin, bedensel, zihinsel ve ahlaki gelismelerine ve egitime devam edenlerin okullarina devamina engel olmayacak hafif islerde çalistirilabilecekleri belirtilen açiklamada, bu sekilde çalistirilacak 18 yasindan küçük çocuklarin ise alinmalarindan önce saglik kuruluslarina muayene ettirilerek isin niteligine ve sartlarina göre vücut yapilarinin dayanikli oldugunun raporla belirlenmesi gerektigi kaydedildi. Bu yasaklara uymayan isverenler için ise idari para cezasi uygulandigina isaret edildi.||Açiklamada, sunlara dikkat çekildi:||``Kimi vatandaslarimizca özellikle yaslilik ayligina hak kazanilmasina iliskin yapilan degisiklikten etkilenmemek amaciyla muvazaali (anlasmali) bir sekilde çocuklari adina sigortali ise giris bildirgesi verilerek tescil yaptirmak istedikleri görülmektedir.||Bu sekilde bildirimi yapilan çalismalarin arastirilmasi neticesinde fiili bir çalismaya dayanmayan hizmetlerin iptal edilmesi gerekmekte olup, yapilan bildirimlerin fiili çalisma iliskisine dayanip dayanmadiginin arastirilmasi yönünde her zaman oldugu gibi il müdürlüklerine gerekli talimat verilmistir.``||Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Faruk Çelik de, Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Yasasinda degisiklik öngören tasarinin bu yil içinde ``bir kazaya ugramadan`` yürürlüge girmesini umdugunu belirterek, ``Böylece Türkiye, uzun yillardir tartistigi sosyal güvenlik reformu konusuna noktayi koymus olur`` dedi.||Çelik, Denizli Valisi Hasan Canpolat`i ziyaretinde, gazetecilere yaptigi açiklamada, Denizli ziyareti süresince sivil toplum kuruluslariyla bir araya gelme firsati bulduklarini, görüsmeler kapsaminda mevcut sorunlarin tespit edilmesi yönünde önemli adimlar atildigini belirtti.||Kent genelinde kadinlarin istihdama katilma oraninin yüksek olmasinin Türkiye`ye örnek teskil ettigine dikkati çeken Çelik, ``Türkiye`de kadinlarin istihdama katilmalari yüzde 25 oraninda. Denizli, bu anlamda güzel bir öncülük yapmis durumda. Kadinlara istihdam açilmasi son derce sevindirici`` dedi.||Sosyal Güvenlik Kurumu`nun Türkiye genelinde yeni bir olusum oldugunu ifade eden Çelik, hizmetlerin saglikli verilmesi için fiziki sartlarin büyük önem tasidigini, konuyla ilgili çalismalarin hizla devam edecegini bildirdi.||TASARIDA SON DURUM||Bakan Çelik, Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Yasasinda degisiklik öngören tasarida gelinen son durumla ilgili soru üzerine, tasarinin görüsmelerinin önümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulunda tamamlanacagini belirtti.||Söz konusu yasanin, bu yil içinde kademeli olarak yürürlüge girmesinin öngörüldügünü hatirlatan Çelik, ``Umarim, bu yil içinde bir kazaya ugramadan yasa yürürlüge girer. Türkiye, uzun yillardir tartistigi sosyal güvenlik reformu konusuna noktayi koymus olur. Çabalarimiz bu istikamette`` diye konustu.||``76 TANE 0-5 YAS ARASI BEBEGIN SISTEME DAHIL EDILDIGINI GÖRDÜK``||Tasarinin yürürlüge girmesinden önce, özellikle reklam ajanslari araciligiyla bebek ve çocuklarin sosyal güvenlik sistemine dahil edilmesine iliskin soruya da Bakan Çelik, su yaniti verdi.||``Sosyal güvenlik konusu, önemli bir konu. Gündeme gelmesinden rahatsiz degiliz. Bunun cimbizlanarak, belli bölümlerinin alinip, olumsuz yön olusturma çabalarini dogru bulmuyoruz. Bebeklerle ilgili birçok yayin yapildi. Baktigimizda 76 tane 0-5 yas arasi bebegin sisteme dahil edildigini gördük. 70 milyonluk bir ülkede, 76 tane bebegin sisteme dahil edilmesi çok da büyük bir olay degildir. Belki de gerçekten olmasi gerektigi için sisteme dahil olmus olabilirler. Ama bu rakam 76 bin gibi gösterilirse kamuoyunu yanlis bilgilendirmis oluruz. Is Kanunu`14 yasin altindaki çocuklar çalistirilamaz` kuralini koymus. Bu anlamda kanun çerçevesinden bakarsaniz 14 yas altinin çalismamasi gerekiyor. Ama eger çalismasi söz konusu ise onlarin nerede, nasil, ne sekilde, hangi sartlarda çalistigi da son derece önemli.``||Yürürlükte olan yasanin, sisteme giren bir kisinin 60 yasinda emekli olmasini gerekli kildigini, hazirlanan yasa tasarisi yürürlüge girdikten sonra ise baslayanlarin da 60 yasinda emekli olacagini anlatan Çelik, sözlerini söyle sürdürdü:||``Panige gerek yok. Sosyal güvenlik açisindan bakarsak, bize prim ödeyenlerin sayisinin artmasindan memnun oluruz. Bizim için mahzur teskil etmiyor. Fakat çalismadigi halde çalismis gibi görünenlerle ilgili çok seri incelemeler yapilacak. Orada magduriyete düsmemeleri gerekiyor. Fiili olarak çalismayanlarin çalismis gibi gösterilmeleri durumunda sigortaliliklari iptal edilebilecegi gibi ayrica ödedikleri primleri kendilerine geri ödenmeyecek. Bu konuya dikkat etsinler.``

Ebeveynlik Egitim Araçlari

7 Temmuz 2009 Salı

torres 41 yasinda 3 madalya kazandi

29. Yaz Olimpiyat Oyunlari`nda yüzmede iz birakan sporculardan biri de 41 yasinda 3 madalya kazanan ABD`li Dara Torres oldu.||Olimpiyatlara ilk olarak 1984-Los Angeles`da katilan ve ilk sampiyonluguna burada ulasan bayan yüzücü, Pekin`de, 4x100 metre serbest bayrak, 50 metre serbest ve 4x100 metre karisik bayrak yarislarinda gümüs madalya kazandi.||Torres, böylece katildigi 5 olimpiyatta toplamda 12 madalya kazanmis oldu.||ABD`li deneyimli yüzücü, Pekin`den önce Los Angeles-1984, Seul-1988, Barcelona-1992 ve Sydney-2000`de yarismisti.||Torres, Los Angeles-1984`te 1 altin, Seul-1988`de 1 gümüs, 1 bronz, Barcelona-1992`de 1 altin, Sydney-2000`de 2 altin ve 3 bronz madalya kazanmisti.||Torres Yüzmeye 2. Kez Ara Verdi||Yüzme müsabakalarina 15-16 yaslarindaki sporcularin da katildigi Pekin`de, deneyiminden yararlandigini belirten Torres, 2 gümüs madalya kazanmasindan sonraki açiklamasinda, `Tuhaf ama kimi finalistlerin ebeveynlerinden yasli oldugumu saniyorum. Sabah uyanmak biraz zor oldu. Bu kadar erken saatte yüzmeye alisik degilim` dedi.||Torres, 25 yasindayken Barcelona-1992`den sonra yüzmeyi birakma karari almis, 1999`da yeniden yüzmeye dönmüs ve Sydney-2000`de, 2`si altin 5 madalya kazanmisti.||2006`de bir kiz çocugu dünyaya getiren Torres, yüzmeye 2. kez ara vermis, ancak kizinin dogumundan birkaç ay sonra yeniden idmanlara baslamisti.||Torres gibi olimpiyatlarda aldigi ilk madalyayla son madalya arasinda 24 yil bulunan bir sporcu da Alman Birgit Fischer. Kanoda ilk madalyasini 1980`de kazanan Fischer, Atina-2004`te de gümüs madalya kazanmisti.||Bu alanda rekor 28 yilla Isveçli Tore Holm ile Macar Aladar Gereviç`in elinde.||Yelkenci Holm, ilk madalyasini 1920`de, son madalyasini 1948`de kazanmis, eskrimde mücadele eden Gereviç de ilk madalyasini 1932`de son madalyasini 1960`da elde etmisti.

Ebeveynlik Egitim Araçlari

24 Haziran 2009 Çarşamba

“anne.baba okulu”nda ebeveynler bilgilendirilecek

Kadin Egitim ve Istihdam Dernegi'nin düzenledigi ve Çocuk Istismarini ve Ihmalini Önleme Dernegi ile isbirliginde gerçeklestirilen ''Anne Baba Okulu'' projesinde, ebeveynlere çocuk egitimi konusunda bilgi verilecek.||Kadin Egitim ve Istihdam Dernegi Baskani Hatice Evren, dernegin kadinlara meslekî egitim vermek ve istihdam saglamak amaciyla kuruldugunu, ancak ise baslayan kadinlarin çocuk bakimi konusunda yasadiklari problemler sebebiyle bir anaokulu açtiklarini kaydetti.||Anaokuluna gelen çocuklarda ciddî problemlerle karsilastiklarini anlatan Evren, ''Buraya 5-6 yasinda ama tuvalet egitimi almamis, hiç konusamayan çocuklar geliyor. Ögrencilerimiz arasinda annesine asiri bagimli ve yemek yeme problemleri olan çocuklar oldugunu gördük. Annelerin de çocuklarina çok bagimli olduklarini gözlemledik. Bunlar ebeveynlerin çocuk bakimi konusunda egitime ihtiyaç duydugunu gösteriyor. Biz de bu nedenle 'Anne-Baba Okulu' projesini baslattik'' diye konustu. Proje kapsaminda ögretim üyelerinin ebeveynlere çocuk gelisimi ve yasanabilecek sorunlarla ilgili bilgi verecegini bildiren Evren, egitimlerde çocugun gelisim dönemlerinde karsilastiklari sorunlar, çocuk yetistirmede anne-baba tutumlari, etkili iletisim, çocuklarda beslenme, tek çocuga sahip ebeveyn olma ve bu durumda karsilasilabilecek sorunlar, çocuk haklari, çocuk ihmal ve istismari, aile içi siddet ve çocuga yansimalari gibi konularin islenecegini belirtti.||/ ANKARA||13.11.2007

Ebeveynlik Egitim Araçlari